Ormanda Keçinin Ne İşi Var?

Yıl 1956 idi ve kara haber ağıllara ulaştı. Fidan düşmanı, filiz düşmanı o keçiler ormana giremeyecekti! O günden beri keçiler ormanın düşmanı, vejetasyonun katili olarak bellendi. Peki ya gerçekten öyle mi? Hiç mi faydası yok bu garibim keçilerin ormana? Hep mi zarar hep mi ziyan? Öncelikle keçiyi ne günah keçisi ne de kahraman yapmalı. Keçiler biyolojik özellikleri gereği ormanlar, makilik alanlarda yayılış gösterirler.
Gelin bir de orman yangınları açısından inceleyelim keçilerin artılarını ve eksilerini. Düşündüğünüzden çok daha fazla faydası olduğunu keşfedeceğiniz keçilerin sadece biraz kontrol altında olmaya, dikkate ihtiyacı var.
Keçi ve Orman Arasındaki Karmaşık İlişki
Orman… Sessiz, huzurlu, yemyeşil. Ta ki sahneye keçiler çıkana kadar!
Keçi dediğin canlı, doğanın serbest stil bahçıvanı gibi. Nerede yaprak, dal, ot görse “Bana müsaade” deyip işe girişir. Keçi ile orman arasındaki ilişki bazen aşk-nefret ilişkisine döner. Ağaçlar “Yapma” der, keçi “Ben böyleyim, beni böyle kabullen” diye karşılık verir. Bu haşin ve gaddar ilişki aslında keçinin tabiatı gereği. Zor koşullar altında dahi beslenip hayatta kalma güdüsüyle diyetini genişleten keçilerin meselesi tam olarak ormanla, ağaçla ya da fidanlarla değil. Burada mesele aslında kontrollü ve kontrolsüz otlatma arasında. Saldım çayıra Mevlam kayıra mantığı ile ormanın içlerine, ağaçlandırma sahalarına bırakılan keçilerin zarar vermeme ihtimali yoktur. İşte burada devreye kontrollü otlatma girer ve bir anda zarar faydaya dönüşebilir.
Ormanda Keçi Otlatma Nedir, Ne Değildir?
Ormanda keçi otlatma, köylerin ve orman köylülerinin yüzyıllardır yaptığı bir gelenektir. Ama burada iki farklı senaryo vardır:
- Kontrolsüz keçi otlatma: Keçi gider, ormanı saç modeli gibi dümdüz yapar. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi keçiye tabiatına uygun şekilde davranma imkanının verildiği ve kesinlikle ne yaptığının sorgulanmadığı otlatma biçimidir ki vejetasyon bu otlatma yönteminden kesinlikle zarar görür ve hedef sadece keçinin karnının doyurulmasıdır.
- Kontrollü keçi otlatma: Keçiler “orman yangını önleme ekibi” gibi çalışır; alt örtüyü temizler, yanıcı otları yer, yangın merdivenlerini söküp atar. İşte bu, bir alnı olsa alnından öpülesi, eli olsa sıkılası ve hatta öpülüp tebrik edilesi bir yöntemdir. Burada esas hedef bir “önleme faaliyeti” olarak yanıcı materyalin doğal ve masrafsız olarak azaltılmasıdır. Bu yöntem tam olarak Natural Based Solution (NBS), yani Doğa Temelli Çözümdür. Kazan kazan yöntemi ile doğanın tahribatı iki kere engellenmiş olur.
Keçi, Ormanı Nasıl Yangına Karşı Korur?
Bir orman yangınının en hızlı yayıldığı katman, “yanıcı alt örtü” dediğimiz otlar, çalılar ve kuru dallardır. İşte burada keçi devreye girer. Keçi otlatma sayesinde:
- Kuru otlar mideye iner.
- Çalılar atıştırmalık niyetine yenir.
- Ağaçların alt dalları tıraşlanır.
Böylece yangın merdivenleri ortadan kalkar. Sonuç? Yangın yayılmadan durur. Keçiler aslında dört ayaklı, sakallı itfaiyecilerdir. Tabii ki burada önemli olan yine “kontrol” hususudur. Burada keçileri idare etmek, istenilen alanların dışına çıkmasına mani olmak, azaltım yapılacak alanda kalmalarını sağlamak sürü idarecisinin görevidir.
Ormanda Keçi Otlatmanın Altın Kuralları
- Fazla abartma: Keçiye sınırsız açık büfe verirsen, ormanı açık hava plajına çevirir.
- Mevsime dikkat et: İlkbahar ve sonbahar, kontrollü otlatma için en uygun zamanlardır.
- Alanı planla: Keçilerin nerede duracağını, nerede durmayacağını önceden belirle.
Keçi, Orman ve İnsan: Üçlü İttifak
Doğru yönetilen ormanda keçi otlatma, hem köylünün hayvanına yem olur, hem ormanın altı temizlenir, hem de yangın riski azalır. Üstelik keçi mutlu, orman huzurlu, insan ise gönül rahatlığıyla “mangalını yakmadan” oturur.
Sonuç: Keçiyi Hafife Alma
Keçiler sadece “Mee” diyen tatlı hayvanlar değil; doğru yönetildiğinde orman ekosisteminin gizli kahramanlarıdır. Kontrollü keçi otlatma hem doğal hem de ekonomik bir yangın önleme stratejisi olabilir.
Keçi, makilikler ve çalılık ve kayalıklar için özel yaratılmış bir memeli olup ekonomiye ve gıda teminine yönelik katkıları nedeniyle göçebe toplumlarda yetiştirilir ve bu yetiştirme esnasında bilinçli ve kontrollü bir otlatma yapılırdı. Hal böyle olunca keçiye kimsenin bir lafı olmaz, aksine keçilere gereken değer verilirdi. Ta ki göçebe hayattan yerleşik hayata geçilmesiyle keçiler başı boş bırakılıncaya kadar… İşte o zaman keçiler yapacağını yaptı ve toplumda itibarını kaybetti.
Keçiye tekrar eski itibarını kazandırmak için ormanlara zarar vermeden kontrollü otlatma yapılması, nerelerde otlatma yapılacağı nerelerde hiçbir şekilde yapılmayacağı konusunda bilhassa kır ve orman köylerinde bilincin artırılması gerekmektedir.
Yangınlara da dolaylı faydası olan bu türün başıboş bırakılması halinde yangınlardan daha da tehlikeli olacağı unutulmamalıdır. Hatta sadece orman örtüsünü değil aynı zamanda toprağı da kaybedebiliriz.
Şimdi siz karar verin keçinin orman düşmanı mı yoksa orman kahramanı mı olduğuna…
Orman Yangınlarında Keçilerin Etkileri;
1- Ülkemizde çok uzun yıllardan beri göçebe aşiretlerin uğraş alanı ve geçim kaynaklarından biride keçi (kara keçi) hayvancılığıdır. Keçiler, daha çok makilik alanlarda ve ormanlık alanlarda yaşayan ve zor hava şartlarına dayanıklı bir hayvandır.
Ormanlık alanlardaki maki elamanlarının ve diğer ağaç ve ağaçlıklardan boyunun yetişebildiği dal ve sürgünleri yiyerek beslendiği için bu alt tabaka orman ve maki elamanlarının boylanmasına mâni olduğundan orman yangınlarının tepe yangınına dönüşmesine azda olsa mâni olur.
2- Keçiler sürü halinde yayıldıkları için orman içindeki otları ayakları ile ezerek yangın mevsiminde orman yangın patikaları oluşturmalarıyla yangının yayılmasına mâni olur. Yani ayakları ile oluşturdukları otsuz topraklı patikalar bir nevi yangın önleme şeridi vazifesi görür.
3- Keçiler biraz obur hayvanlar olduğundan bol bol dal ve taze sürgünleri yediği için ormanın alt tabakasının boylanmasına engel olurlar.
4- Keçi sahipleri orman ve makilik alanlarda çadır ve son yıllarda karavan kurdukları için oturdukları alan ve çevresini sahiplenip ormanda yangın çıkmasına mâni olurlar. Orada bir nevi yangın koruma ve gözetleme yaparlar.
5- Çünkü buralar onların yani (yörük) keçi sahiplerinin evidir. Buralarda yangın çıkarılmasına mâni olurlar.
6- Keçi sürüsünün sahipleri, konakladığı alanları kene, bit, pire gibi zararlı olan haşerelerden temizler ve hem etrafını hem de konakladığı yeri temizler, korur. Ormana ve etrafına sahip çıkıldığı için yangın koruma görevi yaparlar.
7- Keçiler, kılları, etleri, sütleri ile hatta boynuzları ile ekonomiye katkı sağlar. Şöyle ki, keçi eti ve sütü besi değeri yüksek faydalı bir üründür. Çok eskiden beri keçi kılı ile yapılan çadır ve otağlar çok kıymetli ve turistik değere sahiptir. Boynuzlarından bıçak sapı yapılmaktadır.
8- Tehlikeli olan ise, keçi çobanlarının tahra ile dal budamasıdır. Meşe, sedir, ardıç gibi bazı kıymetli ağaçlarımızın dallarını kışın hayvanlarına yedirmek için tepe sürgününün kesilmesidir. Çünkü keçileri aralık ayından mart ayının sonuna kadar şafak vakti kalkıp yayılırlar.
9- Özet olarak, keçiler biyolojik bağımsızlığa kavuşmuş ormanlarımız için orman yangınlarında orman alt tabakasında ki maki elemanlarının dahi budama gibi yedikleri için ve ormanda sürü halinde gezip oluşturdukları patikalarla ve diğer faydaları ile orman zararlısı değil, faydalısı hayvanlardır.
10- Orman Genel Müdürlüğü Planlama Dairesi ormanlarda yaptığı amenajman planları gibi yetişmiş ormanlarda (kesim, gençleştirme ve koruma alanları gibi) keçiler içinde otlatma planı yapımını yaptırmalıdır. Bunu keçilerin yaygın olduğu Orman İşletme Müdürlükleri aracılığıyla keçi sürüsü sahiplerine duyurmalı ve nizasız otlatma uygulatmalıdır. O zaman keçiler faydalı olurlar. 26.08.2025
Mahmut AYDIN
Emekli Orman Yüksek Mühendisi
Yeşil Türkiye Eski Başkanı